ÖFKE

buketkazanci
2 min readApr 28, 2022

--

öfkeli

Öfke, bir hedefe ulaşmamız engellendiğinde veya haksızlığa uğradığımızda ortaya çıkan yedi evrensel duygudan biridir.

En uç noktasında öfke, şiddetle bağlantısı nedeniyle en tehlikeli duygulardan biri olabilir ve bu nedenle, başa çıkmak için yardım aramak için yaygın bir duygudur.

Öfkenin tetikleyicisi adaletsizlik, bize veya sevdiğimiz birine fiziksel veya psikolojik olarak zarar vermeye çalışan biri, ihanet, terk edilme olabilir.

Sonuçta ortaya çıkış nedeni ne olursa olsun, öfke de diğer birçok duygu gibi anlaşılabilen, kabul edilebilen, kontrol edilebilen ve etkin bir biçimde kullanıldığında işlevsel bir duygudur. Öfke bir taraftan organizmayı bir problem olduğu konusunda uyarırken, diğer taraftan da organizmanın kendisine zarar verici veya saldırgan davranma eğiliminin farkına varması konusunda etkin bir rol oynar (Smıth 1993).

Kontrol edilemeyen öfkenin bireye ve topluma etkisi büyük olabilir.Öfkenin sağlıklı ve işe yarar olabilmesi için inkar edilmemesi, bastırılmaması ve kabul edilmesi, tanınması ve kontrollü bir biçimde ifade edilebilmesi gerekir. Yoğun olarak yaşanan öfke duyguları, kişi için saldırgan davranma eğilimini harekete geçirebilmektedir.

Öfke bizim için bir problem çözme aracı olmamalıdır. Öfkenin anksiyete, suçluluk, depresyon, bağımlılık ve cinsellikle ilgisi gösterilmektedir (Byme& Kelley 1981, Bıaggıo 1987, Rıley ve ark 1989, Tangney 1996, Fava ve ark 1990) .

Aslında kızgınlık, öfke gibi duyguların daha çok ikincil duygular olduğu, kırılma, alınma, gücenme, anlaşılmama, reddedilme, engellenme, korku, kaygı, hayal kırıklığı, yalnızlık gibi acı veren temel duyguların oluştuğunun birey tarafından anlaşılması önemlidir (Gordon 1999)

Öfke doğrudan gözlenebileceği gibi doğrudan olmayan yollarla da gözlenebilir. Yüksek sesle konuşma, küfür etme ya da tehdit etme, aşırı eleştirel olma, tartışmacı ve saldırgan bir tavır içinde olma suçlama, alay etme gibi davranışlar öfkenin doğrudan gözlenebildiği işaretlerdir. (Madlow 1972)

Başkalarından uzak durmak, unutkanlık, depresyon ve suçluluk duyguları, bağımlılık davranışları, ağlama, mutsuzluk ve gerginlik gibi belirtiler ise öfkenin dolaylı olarak ifadesini içeren işaretlerdir.

Öfke davranışını kontrol etme yönündeki bir kısım çalışmalar basit davranışlar ve düşünceler üzerinde durmaktadır (Lando ve Donnersteın 1978, Zıllmann 1979, Moon ve Eısler 1983, Aranson 1984, Levvıs ve Bucher 1992).

Bu tur yöntemlerde kişinin öfkeli davranışlarını besleyen çevresel özelliklerin değiştirilmesi, daha uygun davranışların kazanılması, öfkenin kaynaklarının ve sonuçlarının kaydedilmesi, saldırgan davranışların dikkatin dağıtılması ya da espri yoluyla azaltılması gibi sonuçlar hedeflenmektedir.

Stresle baş etme ve gevşeme gibi yöntemler kullanılarak öfke davranışı kontrol edilmeye ve azaltılmaya çalışılır. (Novaco 1975, Leventhal 1984, Meıchenbaum 1985, Suınn 1990).

Öfkenin azaltılmasında kullanılan bir diğer yaklaşımda düşünce duygu ve davranış üçlüsüne müdahale eden, bilişsel yöntem ve tekniklerdir. Bu müdahalelerdeki temel amaç daha çok öfke davranışına ait gerçekçi olmayan otomatik düşünceleri belirleyerek, bunları gerçekçi olan alternatif düşüncelerle değiştirmeye ve denetlemeye yöneliktir (Aronson 1984, Ellıs ve Lange 1994, Ellıs 1997).

Sonuç olarak öfke sağlıklı olarak yaşanılabilecek bir duygudur. Kontrol edilemediğinde oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Öfkenin sağlıklı olarak yönetilebilmesi için kabul edilmesi ve nedenlerinin anlaşılması gerekir. Saldırgan davranışların kontrol edilmesi gerekir.

--

--